5 Haziran 2015 Cuma

Melez \\ Melez Sözleşmeleri, #1 - Jennifer L. Armentrout.


                      Kitap Künyesi

Kitabın Adı: Melez
Orijinal Adı: Half Blood
Yazar Adı: Jennifer L. Armentrout
Türü: Fantastik
Yayınevi: DEX 
Sayfa Sayısı: 331




Arka Kapak:

Hematoi ırkı, tanrılarla yaratıkların soyu. İki Hematoi çocuğu Safkan sayılıyor ve tanrısal güçlere sahip oluyor. Hematoilerle ölümlülerin çocukları olan Melezlerde ise bu güçler yok. Bu melezlerin sadece iki seçeniği var: eğitimli birer Avcı olup iblis avlayabilir ya da Safkanların evlerinde kölelik yapabilirler.

Bir Melez olan Alexandria, yaşamını tuvalet temizleyerek geçirmek yerine tehlikeye atmaya razı ama bunu da yüzüne gözüne bulaştırabilir. Avcılık öğrencilerinin uyması gereken belli kurallar var. Alex'in bu kuralların hepsiyle başı dertte ama en fazla birinci kural onun için büyük bir sorun.

Safkanlarla Melezler arasında ilişki yasak.

Ne yazık ki Alex, Safkan Aiden'a çok fena âşık. Ancak bu aşk onun tek büyük sorunu değil; daha büyük bir sorun, okuldan mezun olana kadar hayatta kalmak ve bir Avcı olmak. Görevinde başarısızlığa uğrarsa ölümden ya da kölelikten de kötü bir son onu bekliyor: bir iblise dönüşmek ve Aiden'un avı olmak.

Daha korkunç bir şey düşünülebilir mi?

Melez, Yunan Mitolojisine bambaşka bir bakış açısı kazandırıp dünyada büyük yankı uyandıran Melez Sözleşmeleri serisinin ilk kitabıdır.



Melez, ne zamandır almak istediğim kitaplar arasındaydı. En sonunda dayanamadım ve gittim aldım. Fiyatı da o kadar pahalı olmayınca kendim alabildim.

Ek olarak ben Jennifer ne yazsa okurum kafasındayım. Lux serisi malum en sevdiğim hatta favori serilerim arasında birinci sırada. Kadının yarattığı karakterler aşık olunası bir şekilde beni etkilemekte.

İlk önce kitap, Alex'in -ki adını bu şekilde kısaltarak benden artı puan aldı, bir iblis saldırısına uğramasıyla başlıyor. Beyaz atlı prensim Aiden -ah, Aiden ah, onu kurtarıyor ve onu yıllar önce annesinin kendisini oradan kaçırdığı yere götürüyor yani Akit'e. Olanları öğrenene kadar neden kaçtıklarını falan anlamamıştım. Ama anlayınca birazcık mantıklı geldi ama annesinin planı gerçekten ne bileyim deliceydi.


OKUMAYANLAR İÇİN SPOİLER NİTELİĞİNDEDİR.

İlk başlarda Alex' e annesinin öldüğü için gerçekten çok üzülmüştüm. Ama kendini toparlama şekli bana tam anlamda güçlü birisini anımsattı.

Gelelim prensimize Aiden; zaten Alex, Aiden'a üç yıl önceden beri âşık. Bir de onu hazırlamak için eğitim görevini üstlenmesi gerekten çok mükemmeldi. Aralarındaki diyaloglar muhteşem ötesiydi.

Ama o saçma sapan Melezlerin, Safkanlar ile ilişki kurması yasak kuralı gerçekten sinirime dokundu. Bir de böyle bir şey eğer olursa Melezler köle oluyor ama Safkanlar sadece uyarılıyor öyle mi? Ne kadar adeletsiz bir sistem. Ama bu Alex ve Aiden'ın yakınlaşmasını önlemiyor ve bir bakıyorsun Alex, Aiden'ı öpmüş.



Gerçekten tepkim böyleydi. Biri yakalayacak diye nasıl ödüm koptu. Onların yerine ben öldüm dirildim.

Bir de Seth işi var.

Şimdi Seth bir Apollyn. Bu tür Safkanlar ve Melezlerin ötesinde bir şey. Dört elementi ve bir ek elementi kontrol edebiliyorlar. Yani kimse onlara karşı çıkamıyor.

Beni en çok şaşırtan Alex'in de Apollyn çıkması. Bu yüzden annesi onu Akitten kaçırmaya çalışıyordu. Tahmin edilebilirdi ama Alex'in 18 yaşına bastığında tüm gücün Seth'e geçme ve şu birbirlerini tamamlıyor meselesi sinirlerimi bozdu. Ben Alex ve Aiden'ı tutuyorum tamam mı? 

Neyse o gece en güzel şeylerden biri oluyor. Alex, Aiden'a her şeyi anlatmaya evine gidiyor ve bum. Yatak odası. Her şey mükemmeldi ki kapı çalana dek. Lanet Leon. İki saniye geciksen olmazdı sanki. 

Alex'in, annesinin iblis olduğunu öğrendiğinde onu öldürmeye gitmesi büyük bir cesaret ve aptallık işiydi. Ama gerçekten çok cesurca bir davranıştı.Herkes gerçekten bunun altından kalkamazdı ama Alex yaptı ve annesini öldürdü. Ve bunun sonucunda okuldan atılmaması mükemmeldi.

En sonunda da Seth'in "...Gidersem ikimiz de hâlâ kendimiz oluruz." sözü bilmiyorum. Kitap boyunca Seth'i pek sevmemiştim ama bilmiyorum. Hele Alexandria'nın anlamının 'İnsanoğlunun Koruyucusu' olduğunu söyleyince kalbimi çaldı.

Ama kimse Aiden olamaz manyak mısın?

Ve ben neden ikinci kitabı almadım diye ağlamaya gidiyorum.





Kitaptan sizi okumaya yöneltecek alıntılar.


"Ağabeyinin şu anda benden pek hoşlandığını sanmıyorum."
"Ben öyle demezdim. Ağabeyimin şu anda sana çok düşkün olduğuna kalıbımı basarım."

Alex- Deacon

"Seni eğitmeyi teklif ettiğim için mi böyle düşünüyorsun."
"Hayır. Seni hatırladığım için böyle düşünüyorum."
(...)
"Alex?"
"Evet?"
"Seni hatırlıyorum."
"Ne?"
"Bende seni hatırlıyorum."

Alex-Aiden

"Şurada küçük bir yaran var."
"Kişisel alanıma giriyorsun, ahbap."
"Ne olacak? Ne yapacaksın yani? Bana patates püreni mi fırlatacaksın? Korkudan ölüyorum."

Alex-Seth

"Bir daha bu kadar salakça bir şey söylersen seni uykunda boğarım."
Altın kaşları kalktı. "Küçük Alex, birlikte yatmamızı mı teklif ediyorsun?"
O sonuca nasıl vardığına hayret etmiştim. Havluyu indirdim. "Ne? Hayır!"
"Yatakta yanımda yatmadıkça beni nasıl boğabilirsin ki?"

Alex-Seth


Puanım;

5\\5









   

2 yorum: